ZAMANSIZLARIN ZAMANI

Asfaltı öpünce anladım başıma gelenleri, sevdiğim adamın müzikleri kulağımda çınlarken fark ettim içimdekileri ve uzun zamandır görmediğim bulutların hareketsizliğinde hissettim içine sıkışıp kaldığım zamanı. Kafamı o kadar çok dağıtmışım ki kendimi anlamamı sağlayacak en ufak bir beyin hücresi kalmamış. Sızlayan bileklerim ve dalgalarla sürüklenen bedenim. Denizden korkan bir balık gibi olmuşum zamanla. Bunu zamansızlık diyarında görüp önünü arkasını düşünmediğim cümlelerimde şekillendirmişim. Uzun cümleler kurup basit şeyler anlatmışım. Her biri birer süs olmuş aslında.
İnsanların dengede durabilmek için tırmandığı keskin kabuklu kayalardan olmuşum, kesmişim de kesmişim bana güvenmek isteyen herkesi. Bunları büyüdüğüm koca yalnız kumsalda yatarken düşündüm. Ben bunları düşünürken küçük çocuk buz gibi suya kolluksuz atladı. Neşeyle yakınından geçen yunusların yüzüşünü izledi ve suyun dibine çöküp güzellikler için teşekkür etti denize. Tanrısına. Küçük çocuk yıllarca suyun dibinde kaldı. Göz yaşlarını kaçırmak için genç biri suyun dibine daldı. Hatta denize gözyaşlarını yetiştirmek için tam üstümden atladı. Çok canı yanmıştı. Hayalleri parmaklarının uçlarından alınmıştı. Zavallıcığın tüm dünyası gözlerinden denize döküldü, deniz rengarenk oldu. Ben olanları anlamaya çalışırken birisi sahili boydan boya yirmi defa turladı. Her seferinde kendi ayak izlerine bastı. Son defa önümden geçtiğinde derin bir iz bıraktığını gördüm. Uzun zamandır ilk defa bu kadar kalabalıktı buralar. Bir çok kişiyi ilk defa görmüştüm. Göğüsünde kocaman bir boşlukla çirkin biri oturdu yanıma. Göğsündeki boşluktan arkasındaki ağacı görmek mümkündü. -Ağaçları çok severim onlar asla arkalarını dönmezler çünkü onların önü veya arkası yoktur.- Çirkin kişi "Bir insan bir insana neden bu kadar zarar verir?" diye sordu. Cevap vermek için ağzımı açtığımda insanlara söylediğim yalanlar yankılandı. Ben yalan söylemezdim ama asla dürüst biri de değildim. Sadece tutarsızdım.

 Yattığım yerden kalkıp insanları izledim. Rüzgar tenime buz gibi çarptı. Hiç birine veda etmeden şu ana doğru yola çıktım.




Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar