BAŞKALARININ SINIRLARININ DIŞINDASIN



Yaptıklarımıza uzaktan bakıyorum. Tam umutsuzluk anında. Kimsenin beğenmeyeceği biricik eserlerimi ben bile beğenmiyorum. (onları da kaybettim zaten.) Beğenmeli miyim? Herkes kendi zihnine attıklarını değerli görür . Benim veya senin zihninin karmaşası büyük kelime oyunlarını ortaya çıkaracak, anlatımı bozacak kadar çarpıcı olabilir mi?  Ortaya çıkan kaos yetersiz, çirkin ve başarısız olarak nitelendirilirken sen veya ben kendimize olanca sinirimizle saldırırız. Neden daha fazlası olmuyor? Neden başaramıyorum? Başarılı bulunanların başarısı kabul edilmiş limitlere bağlı değil midir? Bizim ürettiklerimiz neden genel kuralların minik birer serçesi olsun?

Yoğun karmaşık zihinlerinize  kendi karmaşamı kustuğum için üzgünüm. 

Kaybolmuş ruh halimin üzerimdeki baskısından eski yazılarımı okuyarak kurtuluyorum.
Ancak böyle hatırlayabilirim hatalarımı ve acılarımı.
Tarihi ve tekerrür halini.
Gökyüzünden iki güçlü bulutu içime çekerim mesela.
Her yıkık anımda olduğu gibi bunda da yine koşa koşa sanal defterime sığındım, sarıldım ve notlarımı okudum.
Utanmadan yaşadım yine yaşayacağımı.
Utanmadan düştüm yine dizlerim üstüne.
Hatta saçlarım bile pembe artık senin sevdiğin gibi.
Pamuk şekerinin en tatlı aromasını sahiplendim varlığımda hain ve lezzetli.
Trajikomik hikayelerden biri daha tam en üst rafa kalktı, annemin Kur'an ı koyduğu yere.
Yıllardır temas bile etmeden geçtiğim, önünden.


Evren yine benim için bir karar aldı ve ben onun ardında sürüklenip duruyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar