Sokaktaki Bir Bankın 2 Günlük Notu

 İçimdeki yoğun kavrulma hissi bugün bir tık daha arttı. Yönünü bulamayan kör bir köpek balığı gibi hissediyorum. Oturmuşum İstanbul'un bir kıyısına, altımda belediyenin ormandan çaldığı ağaçlar eziliyor. Birkaç saniye düşünüyorum "Şimdi n'apcam?" . Kimseye ait değilken ömrümü kiralamaya başladığım kapital sistemde yalnız var olma fikri çekilmez geliyor.  - Kaçmak istiyorum ama nereye ne ile?- Hayatımı birine vermek istiyorum." Al şunu 3 ay yaşat 3 ay sonra bana geri ver."
Herkes aynı şeyi hissetmiştir. Biliyorum, çok izledim çok okudum bu hissi.

Başka birisinin tatmin olmayan manasız halleri tüm hayatımı altüst etti. Hala salak gibi umutlanıyorum. Sanki başa dönse çark, düzelebilecek sistem.

Yemin ediyorum ve sözler veriyorum. Hiç hoşuma gitmiyor şu acı. Nasıl yine başa döndüm, nasıl geçiyordu bu saçma şey, ne zaman beynimi kullanabileceğim?

Ertesi gün yine uyanıyorum aynı sıkıcı sisteme. Zibilyon defa dinlediğim şarkılarla çıkıyorum aynı yola. Yeniden aynı şeyleri yapıyorum. Sıkıcı aciz hayatımı yaşamaktan biraz daha sıkılıyorum. Annem olsa inançsızlıktan bunlar hep derdi. Haklıydı. İnanacak bir şey bulamıyorum. Eski bir arkadaşımla oturuyorum. Anlatıyor, anlatıyor... dinliyorum. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Zamanın her şeyin ilacı oluşuna şahit oluyorum.

Sadece bir gün sonra nasıl her şey değişmişti. Sabırlı olmayı öğreniyorum. Bunca zaman hayat elimden kaçarsa diye koşa koşa yaşadığım her şeyin manasız oluşunu algılıyorum. Ne dramatik, onca çaba uğraş yine heba olmuştu.

Yeni bir resim kağıdı çıkarıyorum, resim yapmaya yeniden başlıyorum sonra fark ediyorum. Boyanın ucunda başka resimden kalma bir renk tüm resmi bambaşka bir yere götürmüş. Bozuntuya vermeden kabul ediyorum. Karalıyorum. Zaten hep böyle yapardım ben. Resimleri karalar dururdum. Sonra bir şey çıkardı ortaya, ne olduğunu anlamaya çalışırken kağıt karma karışık olurdu. İçindeki şeyi sadece ben görürdüm diğerleri o karmaşaya bakıp "Bu da resim mi şimdi?" derdi. Evet bu bir resim ve ben yaptım. Benim zihnimin ve deneyimlerimin akıl almaz dramatik döngüsü. Ben dramı hiç sevmem.

Uzun metinlerin en kısa kesilmiş hali için süslü cümleler arıyorum. Sanat kişinin kendini anlatma biçimidir derdi öğretmenim. Bana asla öğretemediği tekniklerle karalarken kağıtları.

Bir de asansöre binen insanları anlayamadım hiç, kutulara doluşmak neden sizi mutlu ediyor?

BİTTİ

Yorumlar

Popüler Yayınlar